Cilt mikrobiyotası, farklı miktarlarda ve çeşitlerde mikroorganizmalar ile doludur. Bu mikroorganizmaların dengesinin korunması cilt bariyeri için oldukça önemlidir. Cildin bariyer fonksiyonu bozulduğunda çeşitli cilt problemleri ortaya çıkar. Bu problemlerden birisi de dermatittir.

ATOPİK DERMATİT

Bariyer fonksiyonlarının bozulması yanında yoğun bir immünolojik reaksiyonda Atopik dermatit (Egzama) hastalarında görülmektedir. Cildin bariyer fonksiyonlarının bozulması ile su tutma özelliği azalır ve ciltte kuruluk başlar. Kuruluk atopik dermatitin en önemli özelliğidir. Kuruluğa yoğun bir kaşıntı eşlik eder. Bariyer fonksiyonları bozulmasının diğer olumsuz yanı ise alerjenler kolayca cildi geçerek bağışıklık sistemimizi uyarırlar ve alerjik reaksiyon gelişmesine neden olurlar. Bu da atopik dermatitin şiddetini artırır yani ciltteki kasinti ve enflamasyonun kötüleşmesine neden olur.

SEBOREİK DERMATİT

Seboreik dermatite malassezia adı verilen bir mantar türünün neden olduğu gözlenmiştir. Malassezia mantarı ciltte doğal olarak bulunan bir mantar çeşidi olmasına rağmen bazı faktörler bu mantarın hastalık yapıcı şekle bürünmesine neden olabilir. Cildin yağ bezlerinin bulunduğu bölgelerde fazla kolonizasyonu bu sebeplerden biridir.

 Atopik dermatit ekstremitelerde, kol ve bacak eklem bölgelerinde, boyun kıvrımlarında kaşıntı ve kızarık vezikül görünümü oluşturur.

Seboreik dermatitte sebum salgılanan bölgelerde; T bölgesi, sakal ve saç içerisinde sarı plak şeklinde döküntüler görülür.

Peki ikisinde de kullanılan ürünler birbirinin aynısı olabilir mi?

Hastalık Patofizyolojisi ve cilt fizyolojisi birbirinden ayrıldığı için aynı ürün her iki durumda da yeterli gelemeyebilir. Atopik dermatit’te kullanılan ürünler kuruluğu giderip bariyeri düzenlemek ve yatıştırmakta etkiliyken; Seboroeik dermatit ürünleri buna ek olarak sarı plak görüntüsü şeklindeki görüntüyü bertaraf etmek ve tekrar oluşumunu engellemeye yönelik içeriklerdir.